The Second Machine Age
Yazar Erik Brynjolfsson, MIT bünyesindeki Dijital Şirketler Merkezi’nin müdürü ve bilgi sistemleri ve ekonomisi alanında görüşlerine en çok önem verilen bilim insanlarından biri. Kitabın eş yazarı Andrew McAfee ise MIT’deki Dijital Şirketler Merkezi’nde görevli araştırmacı bilim insanlarından biri.
Bu iki yetenekli bilim insanı İkinci Makine Çağı‘nda hayatımızı ve ekonomimizi yeni baştan yaratacak faktörleri ele alıyor. Dijital teknolojilerin etkisini tüm şiddetiyle hissetmeye başladığımız bu çağda, bizleri bekleyen akıllara durgun verici kişisel teknolojileri, çok gelişmiş altyapıları ve hayatımızı zenginleştiren kültürel öğelere erişim imkanlarımızı anlatıyorlar.
Nobel ödüllü iktisatçı Michael Spence’nin de bu kitap hakkında dediği gibi:
“Makinelerle nasıl yarışacağını öğrenmek isteyenler için bu kitap son derece isabetli bir başlangıç olacak.”
Peki Kaderimiz Ne?
Teknoloji, olasılıkları ve potansiyeli yaratır ama nihayetinde gelecek, bizim tercihlerimiz doğrultusunda şekillenecektir. Müthiş bir bolluk ve özgürlük içinde de yaşayabiliriz daha önce hiç görmediğimiz bir felaketi de görebiliriz.
Kitapta da bahsedildiği gibi, bizler Teknolojik Kaderciler değiliz; yarattığımız teknolojiler, dünyayı değiştirme çabamıza daha fazla güç katıyor ama o güçle birlikte sorumluluğumuz da artıyor.
Birinci Makine Çağı, fiziki dünyayı baştan şekillendirmekte kullanılacak ve kimyasal bağların içinde sıkışmış enerji kuvvetlerine sahip olmamızı sağlamıştı.
İkinci Makine Çağı, asıl vaadiyle, insanın yaratıcılık ve hayal gücünü açığa çıkarmaktır. Burada hem birey olarak hem de toplum olarak gerçekte ne istediğimiz ve neye önem verdiğimiz noktasında daha fazla kafa yormak zorundayız.
Teknoloji bizim kaderimiz değildir. Kendi kaderimizi kendimiz tayin ederiz.
Nurşen Yılmaz Erginsoy