Yapay Zekaya Karşı Dua Çağrısı
Yapay zekanın insanlığa karşı ayaklanmaması için Papa dua çağrısı yapıyor.
Katolik Kilisesi lideri Papa Francis, güvenlik açısından dünyanın daha yaşanılabilir hale getirilmesi yolunda robot teknolojilerinin ve yapay zekanın doğru kullanılması için dua çağrısında bulundu. Papa’nın dua çağrısı şöyle: “Robot teknolojilerinin gelişmesi sebebiyle eşitsizlikler yaşanabilir. O nedenle yapay zeka herkes için çalışmalı. Ayrıca bu teknolojiler, kişinin ve yaratılışın haysiyetine saygı duymaya yönelik olmalı..”
Son yıllarda Vatikan’ın bu konularda çalıştığını takip ediyordum. Şubat 2020’de benzer şekilde “Yapay Zekâ Etiği için Roma Çağrısı (Rome Call for AI Ethics)” organizasyonunda makine öğrenimi teknolojilerinin etik kullanımı için çağrı yapılmış, teknoloji geliştiricilerine rehber ilkeler ‘şeffaflık, kapsayıcılık, sorumluluk, tarafsızlık, güvenilirlik, güvenlik‘ olarak belirlenmişti. Yayınlanan bildiride, yapay zekanın insanlara uyum sağlaması gerekirken, insanların yapay zekaya uyum sağlaması için çalışıldığı belirtiliyor. Ayrıca, yapay zekanın insan hayatını kolaylaştırmak için geliştirilmesi gerektiği vurgulandı. Papa’ya sunulan bildiride, bunun için etik yapay zeka çalışmalarının önemi vurgulandı. Ayrıca Microsoft ve IBM şirketlerinin de bu bildiriye imza attıkları, etkin ve faydalı yapay zeka teknolojileri geliştirmek için çalışacakları vurgulanıyor.
Yakın zamanda gerçekleşen bu gelişmeler, bana Japon hükümeti tarafından Ocak 2016’da ortaya atılan Toplum 5.0 konusunu hatırlattı. Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Konseyi’nde “Beşinci Bilim ve Teknoloji Temel Planı”nda kullanılmıştı ilk kez bu terim.
Toplum 5.0, siber alan ve fiziksel alanın (gerçek toplumun) yüksek seviyede entegre olduğu “süper akıllı toplum” olarak tanımlanıyor.
Society 5.0 (Toplum 5.0) felsefesinin global çapta bilinirlik kazanması için dünyanın en büyük teknoloji fuarlarından Almanya’nın Hannover kentinde düzenlenen CeBIT 2017’de Japon başbakanı tarafından tanıtım yapılmıştı. Shinzo Abe’nin, “Teknoloji, toplumlar tarafından bir tehdit olarak değil, bir yardımcı olarak algılanmalı” söylemi dikkat çekiyor.
Teknolojik ilerlemelerin artan eşitsizliğe ve tüm insanlık için küresel tehditlere yol açabileceğini düşündüren dünyadan gelişmeleri burada bırakırken, dua ile ilgili çağrılar yapıldığında ilk verdiğim tepkiyi söylemeden geçemeyeceğim: “Duaya kalındıysa demek ki!“
Sizin ilk tepkiniz ne oldu, merak ediyorum?
Nurşen Yılmaz Erginsoy